3 Ocak 2012 Salı

Bir garip aydır Ocak...

Yılbaşı...
Anneannemin ölüm yıldönümü...
Mert adamla tanışma yıldönümümüz...
Annemin ölüm yıldönümü...
Deniz adamın doğumgünü.

Galiba hayatımdaki en önemli ay Ocak.

Daha önce de yazdım, anneannem ben 3,5 yaşındayken - 3 Ocak'ta öldü. Ama benim için yeri bambaşka. Rüyamda çok sık görürüm onu. Birşeyi çok istediğimde önce anneannemle konuşurum şakacıktan, ondan isterim mesela.  Öldüğü gün ben oyun oynuyormuşum, kafamı kaldırıp anneme "anneannem öldü galiba" demişim. 5 dakika sonra babam aramış hastaneden. "Geliyorum" demiş. Sesinden anlamış annem annesinin öldüğünü. 1 saat sonra geldiğinde kapıda gördüğü an yere yıkılmış(hatta o anı hatırlıyorum ben). Yıkılış o yıkılış. Zaten başlangıç safhasında olan MS tam anlamıyla yakalamış Sarin'i...tekerlekli sandalyeye mahkum etmiş.

Mert adamla 2 Ocak'ta tanıştım. Onu hep anneannemin bana gönderdiğini düşündüm. Severim böyle absürd düşünceleri. Bir tür güç veriyor bana:).

Annem 18 Ocak'ta öldü. Öncesindeki 1 hafta hastaydı hep. Aslında grip olmuştu ama, onun durumunda çok daha etkili oluyordu işte. Son 1-2 gün herhangi bir tedavi almak istemedi. Vaktinin geldiğini hissetmişti galiba. Ölüm yılı olan 1995'ten beri her 18 Ocak'ın öncesindeki hafta bir garip hissettim kendimi. Genlerime işlemişti işte o dönemin travması. Ama 2009 yılında geçti o his. 14 Ocak'ta Deniz doğdu. Onu da annemin o zamanda gönderdiğine inandım:). Hala teşekkürlerimi sunarım kendisine.

Monet'nin "Gelincik Tarlası" annemin en sevdiği tabloydu. Bir kopyası odasında asılı duruyordu. O öldükten sonra da ben devraldım o tabloyu, halen ofiste. 2001 yılının 18 Ocak'ında, o zamanki GlaxoWellcome'ın Bursa ofisinde mülakattaydım. Telefonum çaldı, o zamanki direktörüm arayıp terfi ettiğimi söyledi. Kafamı kaldırdığımda, toplantı odasının duvarında Gelincik Tarlasıyla karşılaştım. Ne diyeyim, annem orada gibi hissettim:).

Dün facebook'ta "Ne çok Oğlak burcu arkadaşım varmış" yazdım...hakikaten de öyle. Ocak ayında beni çok çeken birşeyler var. O zaman, Ocak'ta doğan, tanışan, evlenen, boşanan ve hatta ölen herkese benden selam olsun.

Bu da böyle bir yazı olsun. Biraz hayat gibi...karmakarışık.


1anda
Annem ve anneannem...önlerinde tekel birasıyla. Şerefinize hanımlar:)


3 yorum:

  1. biz de eşimle 14 ocakta çıkmaya başladık..benim için önemli bi tarihtir..

    YanıtlaSil
  2. bu kadar mı akar bir yazı.. bu kadar mı hayat hiç de tesadüfler değildir işte... sözler gereksiz. meleklerin 4 bir yanında biranda. Ocak başlangıçlardır, Ccak aştır, ısıdır. Ocaksız ev ev olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SadeceAnne Aslı'cım, ben bu yazıyı bugün okudum...
      Meleklerimiz hiç eksik olmasın...

      Sil