27 Eylül 2011 Salı

OkurDeniz



İlk hediye kitabını aldığında 2 günlüktü Deniz adam. Viyana Zeynep "İlk Kitap" serisini, çok da şık bir şekilde üstüne siyah kalemle ve güzel mimar elyazısıyla "Deniz'in Kitaplığı'nın İlk Kitapları" şeklinde bir düzenleme yaparak, armağan etmişti.

İlk okuduğu (!) kitap ise Mothercare'den aldığımız bez kitap olmuştu. Her sayfasıyla, ama tabii ki en çok da en cikcikli sayfasıyla ilgileniyordu 4 aylık Deniz.


Zeynep'in armağanı olan kitaplara geçtiğimizde artık Deniz ilk kelimelerini de telaffuz eder olmuştu. Kitaplardaki tüm şekilleri isimleriyle tanıyabildiğinde ne kadar sevindiğini halen hatırlıyorum.

Başka başkaaa....bir de Deniz kitabımız vardı.... İlk Kitap serisiyle birlikte kenarları yıprananlardan. Hani küçük kitaplardan....hah, buldum işte onun da görselini:




Benim için en değerli armağan kitap olduğu için Deniz'e de güzel bir kütüphane oluşturmaya gayret ediyoruz. Bazen sanki kitaplar legoların ve yapbozların gerisine düşüyor gibi olsa da, kitapçıya girdiğinde yüzünde gördüğüm ifadeden anlıyorum ki bu küçük adam aslında seviyor kitapları (yine de arkadaşlara kitap hediye etme konusunda azıcık desteklemek gerekiyor, onun eli hep yapbozlara gidiyor!)...

Kitap seçimi ise çok zor zanaat. Konusu çocuğun ilgisini çekecek, dili-anlatımı akıcı ve düzgün olacak, resimleri kaliteli ve hayal gücünü tetikleyici olacak, kağıt kalitesi sizi ve çocuğu tatmin edecek, kitabın kenarları köşeleri çok sivri olmayacak (yaşa göre tabii), içeriği üzerinde çok oynamanızı gerektirmeyecek (evet, ne yazık ki oluyor öyle kitaplar - sürekli hikayeyi yeniden yazmam gerekiyor!), hatta kitap kitap gibi kokacak... Tüm bunları sağlayan kitaplar bulduğumuzda mutlaka alıyoruz, o an okumasak da kütüphaneden çekip çıkarabileceğimiz seçenekleri zaman içinde çoğaltmış oluyoruz.

Bu arada hatalar da yapıyoruz tabii. Mesela Deniz 1 yaşına yaklaştığında aldığımız bir Poldi seti var - alırken çok mantıklı gelmişti, ama sonradan hem kağıt kalitesi hem de konular açısından hiç tatmin etmedi bizi. Yine de ara ara açıp bakıyoruz, kitabın kötüsü olmaz hesabı:).

Bazen bizden ödünç kitap istiyor arkadaşlarımız. Kendimizinkini vermiyoruz, yenisini alıyoruz:). Nonna'mızın (Sarin'in) vasiyeti var - kimse alınmasın. Ama dostları kitapsız bırakmayı da asla düşünmüyoruz!

Son olarak, kitapların ilk sayfasına (neydi kural - yazının en az olduğu ilk sayfa) mutlaka adımızı yazıyoruz. Artık Deniz adam kendi çiziktiriyor birşeyler, en çok da Deniz'in "D"sini. Böylece kitaplarla aramızdaki bağı iyice sağlamlaştırıyoruz.

İşte bizim OkurDeniz olma yolundaki adımlarımız böyle. Daha büyük adımları paylaşmak üzere....bizi izlemeye devam ediniz!

1anda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder