6 Eylül 2011 Salı

Deniz Apartmanı

1974 yılı sonbaharında, babamın omzunda kocaman bir salona girdiğimizi hatırlıyorum. 2 yaşındaydım, Fenerbahçe'de o zaman oturduğumuz evin birkaç sokak ötesinde yeni bir eve taşınacaktık. Babam Osman amcayla (Osman kaptan) görüşmeye giderken beni de götürmüştü. O dönemden tek anım olması, bende yaratacağı etkinin habercisiymiş meğer.

Sonra o eve taşındık. Taşınma sebebimiz anneannemlere daha da yakın olmaktı, çünkü aynı sokakta olacaktık artık. Ben 3,5 yaşına gelene kadar anneannem her sabah bizim bahçeye gelir, o muhteşem ıslığıyla bize gelişini haber verir, beni alır gezmeye çıkarırdı. Sonra anneannem öldü, o fasıl bitti.

4 katlı bir apartman, her katta tek daire, dairelerin 3'ünde toplam 5 çocuktuk. Bir de bizim apartmana yapışık bir bina vardı, onda da 2 çocuk. Bence orası da Deniz apartmanıydı. Apartmanda 2 piyano vardı, biri bizde, biri de bitişik blokta...bir ben çalardım, bir bitişik bloktaki çocuklar. Arada başka çocuklar da geldi büyüdü o apartmanda, ama biz o 7 çocuk-2 piyano hep sabit kaldık.

Arka bahçede Osman kaptan mangal yapardı. Bazen balık, bazen köfte. Sonra bütün apartmana dağıtılırdı o mangaldan. Kendilerine ne kalırdı bilemiyorum, ama biz afiyetle yerdik.

Bahçe çok büyük değildi, ama biz de çok büyük değildik ya, bize epey geniş gelirdi. Benim doğumgünüm, yani Mayıs başı, bahçeye çıkıp oynamak için mihenk taşıydı. Sonra tüm baharı, yazı, sonbaharı bahçede geçirirdik.

Yazları küçük televizyonu balkona çıkarırdık Deniz apartmanı'nda. Tüm sokağı tanıdığımız, e sokağın da tam ortasında olduğumuz için gelen geçen uğrardı balkon önüne. Yazlık gibi değil, bildiğin yazlıktı. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite...tüm bahar ve yaz dönemi sınavlarına balkonda çalışırdım.

Deniz apartmanı çocuklarının hiçbiri "standart" birşeyler yapmadı, ne garip. Kimisi müzisyen oldu, kimisi felsefeci...Deniz apartmanı ruhu hep sardı içimizi, hep etkilerini hissettirdi bize.

Bu yazıyı neden yazdım? Bayram tatilinde sanal ortamda gezinirken, Deniz apartmanı çocuklarından birinin eski bir resmine takıldım. Sonra kendisiyle yazıştığımızda anladım ki, o da "ev" diye hep Deniz apartmanını görüyormuş rüyasında. Çok şaşırdım, etkilendim, gözlerim doldu. Sadece bana has zannettiğim bu durumun, başka birilerini de etkilemiş olması, bir mekanın bizler üzerinde böyle bir iz bırakması çok heyecanlandırdı beni, paylaşmak istedim.

Birandaanneoldu'yla ne alakası var bunun derseniz, e apartmanın ismi anlatmıyor mu kendini?

Öperim,
1anda

3 yorum:

  1. ayyyyy ne guzel yazmissin....

    evim evim teee eski evim...
    benim hiç arkadasim yoktu buyudugum evde.
    annemlen abim bitek.
    babam da pek evde diildi...

    Ama benim de her rüyamda eger bi ev varsa o ev buyudugum evdir.
    Cihangir-sıraselvilerde bi 5. kat.
    kocaman bi evdi karışık bi planı vardı
    ama ne guzeldi be....

    simdi ne durumda - birileri yasio mu icinde?
    ofis mi oldu nooldu die hep merak ediom hatta...
    ben de hislendim bu manda senin yazını okuyunca

    bi de ismi pek de ilham verci diiil bizimkinin;
    ittihat sigorta apt.

    hihihi

    YanıtlaSil
  2. Super apartman ismi, bi gidip bakmali, Didi:).

    YanıtlaSil
  3. O Fenerbahce ye inen ana yol uzerin den gelen "aci fren sesi" uzerine evin cocuklari adeta balkona ususur ve herkesin basi sol a donmus vaziyette merak ile bakarladi kim bu "cildirmis" diye :)) (fren sesi ile geldigini haber vermek isteyen cilgin kim di acaba?) :)))

    YanıtlaSil